Almanya’da işsiz kalan bireylerin mesleki becerilerini geliştirmek ve iş gücüne yeniden kazandırmak amacıyla yönlendirildikleri kursların, beklenenin aksine psikolojik sorunları artırdığına dair endişeler artıyor. Son dönemde yapılan araştırmalar ve uzman görüşleri, işsizler için zorunlu tutulan eğitim programlarının kaygı, stres ve depresyonu tetiklediğini ortaya koyuyor.
Baskı Altında Eğitim: Motivasyon Yerine Stres
Almanya’daki iş ajansları ve Jobcenter’lar tarafından sunulan bu kurslar, işsizlerin daha hızlı iş bulmasını hedefliyor. Ancak birçok katılımcı, bu kurslarda gördükleri muameleden ve katı kurallardan dolayı kendilerini daha fazla baskı altında hissettiklerini dile getiriyor. İş bulma zorunluluğunun sürekli hatırlatılması, bireylerin kendilerini yetersiz hissetmelerine ve özgüven kaybı yaşamalarına neden olabiliyor.
Kurslara katılan bazı işsizler, içeriklerin yetersiz olduğunu, iş piyasasına gerçek bir katkı sağlamadığını ve bunun yerine katılımcıların zamanını boşa harcayan faaliyetler sunduğunu belirtiyor. Örneğin, yıllarca deneyimi olan bir mühendisin temel bilgisayar kullanım kursuna yönlendirilmesi veya akademik geçmişi olan bir bireyin etkisiz özgeçmiş hazırlama seminerlerine katılmaya zorlanması gibi durumlar, bireylerde hayal kırıklığı yaratıyor.
Zorunluluk Psikolojik Baskıyı Artırıyor
Kurslara katılmayan veya devamsızlık yapan işsizler, devlet yardımlarının kesilmesiyle karşı karşıya kalabiliyor. Bu durum, özellikle uzun süredir işsiz olan bireyler için ek bir stres kaynağına dönüşüyor. Psikologlar, zorunlu kursların bireylerin kendilerini özgüvensiz, başarısız ve toplumdan dışlanmış hissetmelerine yol açtığını söylüyor.
Alternatif Çözümler Gerekli
Uzmanlar, işsizlerin psikolojik destek alabileceği, bireysel yeteneklerine uygun yönlendirmelerle daha etkili eğitim programlarına katılmalarını öneriyor. Ayrıca, iş bulma sürecinin bireylerin ruh sağlığını olumsuz etkilememesi için danışmanlık hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Almanya’daki işsizlik politikalarının etkinliği konusunda tartışmalar devam ederken, bu kursların ruh sağlığı üzerindeki etkileri de giderek daha fazla gündeme geliyor. İşsizlere gerçekten yardımcı olabilecek, baskı ve zorunluluktan uzak, birey odaklı çözümler geliştirmenin gerekliliği her geçen gün daha fazla hissediliyor.
Metin Doğan
